Sıkça Sorulan Sorular

Karot alma işlemi silindirik kesme aleti yardımıyla betonarme taşıyıcı elemanlardan numune alma işlemidir ve eleman içindeki demirlere temas etmeden hassasiyetle uygulanır. Karot işleminin hangi taşıyıcılardan yapılacağı mutlaka uzman mühendisler tarafından belirlenmelidir. İşlem sonrasında oluşan boşluk, vakit kaybetmeden yüksek mukavemetli kimyasal yapı harcı ile doldurulur. Bu harç oluşan boşluğu tamamen kapladığında betonarme elemanda oluşabilecek herhangi bir zayıflığın da önüne geçilmiş olur. Bu hususlara dikkat edilerek yapılan karot alma işlemleri yapılara kesinlikle zarar vermez.

Şiddet ve büyüklük kavramları genelde birbirine karıştırılır. Büyüklük bir depremin açığa çıkarttığı enerjiyi matematiksel olarak ortaya koyan sayısal bir değerdir. Şiddet ise yer altında belli bir derinlikte meydana gelen depremin yeryüzünde etkili olduğu alandaki yıkıcılığını gösteren bir sayıdır. Bu sebeple “9 şiddetindeki depreme dayanıklı” ifadesi yanlış bir ifadedir. Doğrusu “9 büyüklüğünde depreme dayanıklı” olmalıdır. 

​

Bir binanın kaç büyüklüğündeki depreme maruz kalabileceği Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından belirlenerek Türk bina deprem yönetmeliği (TBDY-2018) içerisine dahil edilmiştir ve her bölge için değişiklik gösterir. Bu bağlamda binanızın bulunduğu konuma gelebilecek en büyük deprem ivmesi ve buna bağlı olarak oluşabilecek maksimum deprem kuvveti etkisi altındaki bir sarsıntıya dayanıklı olup olmadığı kontrol edilecektir. Tüm mühendislik çalışmalarımız AFAD tarafından belirlenen teknik veriler çerçevesinde titizlikle yapılmaktadır.

Binanın statik projeleri tarafımıza teslim edildikten sonra yapı içerisinde gözle tespit, malzeme testleri, zemin etüdü ve üç boyutlu modelleme çalışmaları yapılır. Ardından uzman mühendisler tarafından değerlendirme yapılarak binanın depreme dayanıklılık raporu hazırlanır. Bu sürecin ortalama tamamlanma süresi 15 gündür.

Bir yapının üç boyutlu hesap modelinin hazırlanabilmesi için taşıyıcı sisteminin bilinmesi gerekmektedir. Bu sebeple yapıların statik projeleri mutlaka elde edilmeli ve tarafımıza sunulmalıdır. Eğer binanın statik projesi elinizde bulunmuyorsa bağlı bulunduğu ilçe belediyesine başvurarak statik proje, mimari proje ve zemin etüd raporlarını temin edebilirsiniz.

Yapının bağlı bulunduğu ilçe belediyesinde statik proje bulunamamışsa, binanın taşıyıcı sistem rölövesi alınır. Rölöve, yapıdaki betonarme kolon, kiriş, nervür, döşeme ve perde elemanlarının boyutlarını ve yerleşimlerini gösterecek şekilde bina içerisinde yapılan ölçüm ve teknik çizim çalışmasıdır. Bu çalışma sonucunda elde edilen çizimlere bağlı olarak binanızın üç boyutlu hesap modeli teknik ekip tarafından rahatlıkla oluşturulabilir.

Binanızı kontrol edecek ekibimiz alanında tecrübeli ve deprem mühendisliği konusunda uzmanlaşmış yüksek mühendislerdir. Binanız Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi, İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü yüksek mühendisleri tarafından detaylı olarak incelenecektir.

Bir binanın depreme dayanıklı olup olmadığı bu alanda uzman ve tecrübeli inşaat mühendisleri tarafından yapılan bina performans analizi ile belirlenir. Bina performans analizi, bir binanın taşıyıcı sistemini oluşturan elemanların ölçüleri ve konumlanmaları, zemin sınıfı ve malzeme bilgileri elde edildikten sonra bilgisayar ortamında üç boyutlu hesap modeli kurularak bulunduğu konuma gelebilecek en büyük deprem kuvveti etkisi altında yapıda oluşması beklenen hasarların belirlenmesidir. İnşaat yüksek mühendisleri bu işlemi yaparken tüm sismik veriler Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından belirlenir ve yapısal hesaplamalar TBDY-2018 Deprem Yönetmeliği kapsamında yapılır. Bu sayede henüz deprem olmadan, olası büyük bir depremin etkileri ve hasar durumları sözkonusu bina için önceden raporlandırılmış olur. Bu raporun “Depreme Daynıklılık Raporu” veya “Bina Sağlamlık Raporu” gibi farklı isimleri de vardır. Elde edilen sonuçlara göre uzmanlar, yapının mevcut durumuyla kullanılmasının can güvenliği açısından bir sakınca oluşturup oluşturmadığı konusunda bina sahiplerine teknik bilgi verir,  gerekirse sonraki süreçte hangi tedbirlerin alınması gerektiğini açıklarlar.

Uzman mühendisler tarafından hazırlanan bina performans analiz raporları 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çerçevesinde resmi belge niteliği taşımadığından mühendislik görüşü hükmündedir. Dolayısıyla böyle bir durumda söz konusu raporun bina ile ilgili karar verme konusunda bina kullanıcılarına herhangi bir yaptırımı yoktur ve binanın yıkım kararı anlamına gelmez. Yapı sakinleri uzman mühendislerin bu konuda verecekleri tavsiyeler doğrultusunda herhangi bir zaman kısıtlaması olmadan kendi kararlarını verebilirler.